menu

9 Şubat 2016 Salı

FİNLANDİYA - LAPLAND


03.02.2016 sabah 09.20 ‘de Sabiha Gökçen Havaalanından Rovaniemi ’ye gitmek üzere Jolly Tur aracılığıyla Bin Tour organizasyonuyla Türkiye’nin değişik yer ve turlarından 180 kişi birlikte bu yola çıktık .Grubumuz Rovaniemi ’ye ilk direk uçuşu gerçekleştirecekti fakat pistin inişe uygun olmaması sebebiyle Oulu Havaalanına indik .






Normal uçuş süremiz  4 saat 10 dak idi. Havaalanında pasaport memuru olmadığı için dört saat uçak içinde bekledikten  sonra ~ 40 dakika uçarak Rovaniemi ’ye ulaşabildik. 



Pist gerçekten değil uçak inişine 
   yürümeye bile uygun değildi





















Pasaport kontrolü için girdiğimiz bölüm bana hemen zevk vermeye başladı. Tavanda ren geyiklerinin çektiği bir kızak  ve etrafta atmosfere uygun süslemeler mevcuttu. Otobüslere doğru yürürken karşımıza gene ışıl ışıl yanan ren geyikleri heykelleri çıktı.


Finlandiya gelir düzeyi oldukça yüksek bir ülke. Asgari ücreti 1500 €.Başkenti Helsinki ve Helsinkide iki milyon kişi yaşıyor.


Lapland de toplam 180.000 kişi yaşarken buna karşılık 200.000 geyik var. Rovaniemi de ise 30.000 kişi yaşıyor. Yollar buz olmasına rağmen hiçbir araba kaymıyor ve zincir takmıyorlar.
Lastikleri bizim kış lastiklerimizden daha derin oyuklara sahip. Otobüsümüzün lastiklerinde ise zımba gibi bir şeyler takılı idi. Halkın epeyce bir kısmı bisiklet kullanıyor.
Bu ülkede hırsızlık olayı da yokmuş. Bayanlar bile sokaktaki karların temizlenmesinde görev alıyordu. Yolda yürürken dört gün boyunca biz de kaymadık ve kayan birini de görmedik. Bizim gittiğimiz tarih itibariyle hava sabah 9:00 civarı aydınlanıyor ve akşamüzeri 16:00 civarı kararıyordu. Bu tarihten itibaren günler daha da geç kararacak. Karlar nisan ayı gibi bitiyormuş. Şehrin ortasından Unest Nehri geçiyor ki bu nehrin de çoğu donmuştu.


  

Finlandiya halkına Samiler deniyormuş. Rusya’daki Ekim Devrimi’nden sonra Finlandiya bağımsız olmuş.

Şehir ızgara sistemi dedikleri birbirini dik kesen bir kareden oluşuyor ve çok ufak.24 saat açık marketleri mevcut. Her ülkenin mutfağı hemen hemen var. Halkı İngilizceyi iyi konuşuyor. Eğer ufak gösteriyorsanız ve gittiğiniz restoran da alkol almak istiyorsanız muhakkak orijinal pasaportu görmek istiyor ki biz bu durumu kızımda yaşadık.
















Genelde önceden rezervasyon yapmak daha garanti oluyor. Aynı gün rezervasyon için bizzat telefon etmenizi istiyorlar. Tahmin edebileceğiniz gibi en meşhur yemekleri somon türevleri ve geyik eti türevleri .Bir bardak şarap dahil ~25.00 € /kişi diye düşünebilirsiniz. Roso ‘da pizza, Nili, Amarillo, Fransmanni de yiyebilirsiniz. Her yerde internet sorunsuz olarak çekiyor. Geçim kaynakları: Selüloz, balıkçılık ve teknoloji.                                                                                 
Rovaniemi de her çeşmeden su içilebiliyor ama Helsinki de içilemiyor. Meşhur votkalarını da kar suyundan yapıyorlarmış ve Ruslar bile bu votkalara hayranmış. Sokakta içki içmek yasakmış.Yanınızda pasaport taşımanıza gerek yokmuş çünkü oda anahtarınız pasaport yerine geçiyormuş. Doğalgaz ile ısınıyorlar. Fakat odaların içi çok tatmin edici sıcak değil ısıya dayanıklılığınıza göre üşüyebilirsiniz. Eğer sıcağı seviyorsanız gece için muhakkak bir yorgan daha isteyin.  Duşlardaki su  ısısının da 45 dereceden fazla olduğunu sanmam.

Önemli olan bir şey daha var : telefonu I Phone olan herkes sık sık telefonlarının donup kapanma sorunu ile karşılaştı.
18.30 civarı Scandic otele yerleştik. Odamız ve nevresimler oldukça temizdi; pres ütü makinası, su ısıtıcı, fön makinası mevcuttu.
Saat 20.00 ‘deki sıcaklık:  -7 derece
Akşam kuzey ışıklarını yani Aurora Borealis’i görmek için kısa bir otobüs yolculuğu yaptık. Kuzey ışıklarını görmek bir şans işi ;bizim tarih olarak şansımız çok yüksek idi. Havanın berrak ve bol yıldızlı olması gerekiyormuş. Ayrıca buradaki tüm otellere 8 dakika öncesinden haber geliyormuş ve resepsiyon herkese telefon ile ikaz yapıyormuş. Biz ışıkları beklerken bir kısmımız çadırda, bir kısmımız da  kulübede ateş başında uzun çatallara sosislerimizi takıp pişirdik. 


Sosisler geyik, tavuk ve de hindi etinden olmak üzere üç çeşitti. Tavuk sosis oldukça kalın idi ve bunu ateşe çok yaklaştırmadan pişirmek gerekiyormuş. Biz geyik etinden olan sosisi beğendik.















Ayrıca Berry Juice diye sıcak meyve suyu ikram ediyorlar ki bunu birçok kere değişik yerlerde ikram ettiler ve biz oldukça beğendik. Hatta marketten konsantresini bile aldık. Arzu eden oradan ekstra içki de alıp içebiliyordu. Çadırın biraz ilerisinde kuzey kutup çizgisini temsil eden bir tabela var. Bu tabelayı geçince sınırı geçmiş oluyorsunuz.




Biz net olmasa da kuzey ışıklarını gördük. Profesyonel makinamız olmadığı için çok tatmin edici bir çekim olmadı. Bu ışıklar güneşten gelen hidrojen ve oksijen atomlarının dünyanın manyetosu ile birleşmesiyle oluşan renk tablosu. 



Bunları görmek için net bir saat yok ama havanın kesinlikle karanlık olması gerekiyor. Bu ışıklar 5-45 dakika arası sürüyormuş.
Kuzey ışıkları turu: 60.00 € / kişi

04.02.2016 bugün 09.30 da buluştuk sıcaklık: -5 derece
Bizi kıyafetlerimizi değiştirmek için özel bir yere götürdüler.90 kişi aynı anda 30 dakikada üzerimizi değiştirdik. Üzerimizdeki montu, ayakkabıyı, eldivenleri bıraktık onların verdiği
 Michelen reklamı gibi olan tulumları, içi keçeli ayakkabıları, içi polarlı deri eldivenleri, atkı ve berelerini taktık. Bunların her kullanımdan sonra buhar ile temizlendiğini söylediler. Zaten bunları giymezseniz özellikle snowmobilde gerçekten donarsınız. Kendi kıyafetlerimizi onların verdiği ve ismimizi yazdığımız büyük torbalara doldurduk. Ayakkabı için kendi numaranızı söylüyorsunuz onlar büyüğünü veriyor. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim özellikle çocuklu iseniz bu giyinip soyunmalar epeyce yıpratıcı ama her şeye değiyor.







Geyik çiftliğine gittiğimizde gerçekten manzara beni bir kere daha büyüledi. Yerel kıyafetli biri kız diğeri erkek iki genç bizi karşıladı. Gene bir çadırda berry juıce ikram ederken bir yandan da bilgi verdiler. Daha önceden de söylediğim gibi 180.000 insana karşı 200.000 geyik yaşıyormuş.

Çiftlik sahipleri şehirde kalıyormuş. Asla bir çiftlik sahibine kaç geyiğin var diye sorulmazmış. Her çiftliğin belli bir adette geyiği olurmuş azı veya fazlası yasakmış. Geyikleri haziran ayında yakalıyorlarmış. Her çiftlik kendi işaretini koyuyormuş. Kimse başkasınınkini almıyormuş eğer karışırsa bile iade ediliyormuş. Çiftlik işi de genelde kuşaktan kuşağa geçiyormuş. Erkek geyikler boynuzlarını her sene döküyormuş. Güçlü ve iri geyiklere yaşam şansı tanınıyormuş ki nesil kuvvetli çoğalsın. Bazı geyiklerin boynuzlarının bir tanesi 4 kg geliyormuş. Dişi geyikler her yıl bir doğum yapıyormuş ve  yaklaşık 15 sene boyunca her yıl doğum oluyormuş. Ana erkil bir toplummuş. Geyikleri sevmek için çömelip onların hizasına inmeniz gerekiyor.

Geyikleri kullanmak için kısa bir eğitim verdiler ama zaten kullanımı çok kolay. Tabi bunda da her şeyde olduğu gibi kurallara uymanız lazım. İki kişi kızağın içine oturuyorsun ve elini kolunu dışarı çıkarmaman lazım. İpi tutuyorsun ve önündekiyle kısa bir mesafe bırakarak gidiyorsun. Eğer geyik yolda yemek için durursa deh, çüş veya herhangi bir sesle sesleniyorsun zaten ilerliyor. Bu aktivitenin sonunda geyik sürme sertifikası aldık.
 

                                    









                                    Öğlen yemeğini ahşap evlerinde yedik.

Somon, patates, havuç ve tavuk karışımı bir çorba ikram ettiler. Ana yemek olarak püre üstüne geyik eti ve aynı anda yenmesi gereken turşu ile reçel verdiler.


Biz böyle pek beğenmedik ve sadece püreli eti yedik. Tatlı olarak da berryli kek ikram ettiler.





Bu güzel deneyimden sonra Husky Safari Turu için kısa bir yürüyüş yaptık. Tabi önce bunun da eğitimini aldık . Bu eğitimler sırasında herkesin sessiz dinlemesi gerekiyor aksi takdirde ikaz geliyor.

Husky turunda bir kişi kızağın içine oturuyor ve bu kişinin elini , kolunu dışarı çıkarması gene yasak. Kızağı kullanan kişi ise ayaklarını iki yana açıp kızağın paleti üzerine ayaklarını koyup elleriyle de ortadaki tahtayı tutuyor. Yavaşlamak için iki palet arasındaki demir frene tek ayakla , durmak için ise iki ayakla basıyorsunuz. Durunca kızakta oturan partnerinizi içinde bırakıp sakın gitmeyin çünkü Huskyler hemen koşmaya hazır konumda yani  görevli gelmeden o frenden ayağınızı  ayırmayın. Bu tur 30 dakika, ağaçların arasından geçerek oldukça keyifli bir tat almanızı sağlıyor. Bu tur esnasında da gene belirli aralıklar bırakarak ve zaman zaman durup görevlilerin denetimleri bitince devam ederek ilerleniyor.

Ren Geyiği&Husky Safari Turu yemekli: 220 € / kişi


Akşam ise ilk günkü rötardan dolayı gidemediğimiz Santa Claus Köyü’ne gittik. Gerçekten kendimi masaldaymışım gibi hissettim.

 


Hava karardığı için her yer renk renk ışıklarla oldukça egzotik bir ortam. Noel Baba’nın evini ziyaret ettik.













Burada resim çekiyorlar (bizim çekim yapmamız yasak).Çekilen resmin sayısına göre fiyatı 25-30 € değişiyor. Biz ise CD olan şeklini istedik ve 40.00 € verdik. Bunun için üzerinde bir şifre olan kağıt veriyorlar. Bunu  bir ay içinde şifreniz ile indirebiliyorsunuz. Biz eve gelince bunun ne kadar gereksiz bir şey olduğunu gördük. Tavsiyem asla bizim gibi yanılmayın ne resim ne CD alın.

Saat 17.00 ‘ de her yer kapanıyor biz de  acele ile postaneye gittik. 1.00 € ‘ ya kartlar alabiliyorsunuz.
Sonra zarf ve pul alıp isterseniz, hemen teslim kutusu olan sarı kutuya ya da bizim gibi 2017 teslim olan kırmızı kutuya atıyorsunuz. Bunun maliyeti tek zarf için 4.70 €
Burada bir sürü dükkan var ama hepsi çok pahalı.

Saat 17.00 ‘ de sıcaklık: - 13 derece





















05.02.2016      09.00 ‘ daki sıcaklık: - 13 derece
Otobüs ile 120 km uzaklıktaki Kemi ’ye gittik. Her zamanki gibi yoldaki manzara hepimizi büyüledi.




Bizim turda İz TV ‘ den iki arkadaşta vardı. Yaptıkları bütün çekimler mart ayında yayınlanacakmış. Kemi, Rovaneime ‘den daha ufak  Baltık Denizi ‘ ne kıyısı olan bir liman şehri. Baltık Denizi’ nin  içinde demir olduğu için rengi kızıl kahveymiş. Kemi ’nin ,

Google için  yazın çekilen resimlerini yüklüyorlarmış. Limana gelince birbirine çok yakın üç müze var. Müzelerden biri buz otelin yapımını gösteren resimlerin sergilendiği ve bu yıl  ilk defa açılan bir müze.
 

Bu müzede temsili buzkıran gemisi ve dalgıç kıyafeti de var. Buzkıran gemisi için iki yıl öncesinden rezervasyon yapmak gerekiyormuş  ve sadece 90 kişi alıyormuş. Fiyatı: 500 €. Bu yıl ocak ayında istenilen düzeyde deniz donmadığı için sefer ertelenmiş. Bu müzede tuvalet ücretsiz.








Hemen yanında Gemstone ( mücevher müzesi)  var. İçinde bölgeden çıkarılan değerli taşlarla yapılan takılar ve taş çeşitleri var. İki katlı şirin bir müze.

 






Son olarak da Snow Castle (Kar Otel) ‘ i büyük bir zevkle geziyorsunuz. Bu otel 1996 yılından beri her yıl tekrar yapılıyormuş. Yapımı  yaklaşık üç ay sürüyormuş ve  20 ocakta tamamlanıyormuş. İçinde standart odaların olduğu bir bölüm var. Bu odalara ancak eğilerek girebiliyorsunuz buzdan yatak dışında hiçbir şey yok ve çok ufak. Bir de konseptli odaların olduğu bölüm var ki burada odalar geniş , eğilmenize gerek yok ve gene buzdan yatak var. 

Buralarda özel tulumlar içinde kalıyorsunuz. Eşyalarınız ayrı bir yerde ve cep telefonunuzu istiyorsanız içinize sokmanız gerekiyormuş.











En önemli sorun da gece tuvaletiniz gelirse tuvalet dışarıda ve epey uzakta. Bu odalar toplantı salonu gibi bir bölgeye açılıyor.



Buradan da restaurantlara ve bara ulaşıyorsunuz. Yemek yemek için iki gün öncesinden sipariş vermeniz gerekiyor. Gelmişken buz bardakta bir şey içelim derseniz de sadece bardağı kullanma bedeli 13.00 € ödemeniz gerekiyor. İsterseniz normal bardaklarda başka şeyler içebilirsiniz. 


Bu yıl otelin içinde çocukların kayması için özel bir bölüm yapmışlar. Tahmin ettiğiniz gibi bu otelde kalmak oldukça pahalı.



Snow Castle ve Gemstone Müze turu: 60. 00 € / kişi


Otelden çıkınca buz tutmuş Baltık Denizi ‘ nin üzerinde yürüdük.

Gezinin gene en zevkli turlarından biri daha olan Snowmobil turu. Biz bu turu gece yaptık ve iyi ki öyle olmuş ortam son derece güzeldi. Yaşınız kaç olursa olsun katılabilirsiniz ve inanamayacağınız kadar zevkli. Her zaman ki gibi uzun bir eğitim aldık ama üzerine binince 45 saniyede olayı çözüyorsunuz. Zaten son derece güvenli gazdan elinizi çekince araç duruyor . Belinize bağlı anahtar çıkarsa gene araç duruyor. Bunu kullanabilmek için gün içinde asla içki içmemiş ,hamile olmamanız, epilepsi hastası olmamanız,ehliyetinizin olması vb.  kuralları var ki bunlar doğru kurallar. Araca iki kişi biniyor ama öndeki kullanıyor. Tek sıra halinde önünüzdeki ile belli bir mesafe ile gidiyorsunuz. Donmuş gölde ve ağaçların arasında bir saatlik müthiş bir yolculuk yapıyorsunuz. Dönüş yolunda gene sıcak berry  ikram ediyorlar. Çocuklar ise önden giden rehberin arkasındaki kızakta battaniye içinde seyahat ediyorlar. Bu gezide muhakkak çok sıkı giyinmek gerekiyor kendi polar maskeniz kaskın içinde sizi terletiyormuş o yüzden onlar pamuklusunu veriyorlar. Yolun bozukluğuna göre zıplamanız artıyor. Başlangıçta herkes alışana kadar 15 km ile götürtüyorlar ama sonra 45 km hız bile yaptırıyorlar. İnanın hiçbir aktivite size yetmiyor ve tekrar tekrar yapmak istiyorsunuz. Bu deneyimin sonunda da ehliyetlerimizi aldık.














Snowmobil : 120 € / kişi ,çocuklar : 60 € / kişi

Son gün 09.00 itibariyle havaalanına gitmek için yola çıktık. Dönüş rüzgarı arkadan aldığımız için 3 saat 40 dak sürdü.
Bana göre son gün  kalkış saatimiz biraz daha geç olabilir ve İstanbul trafiğine de  bizi  sokmamış olabilirlerdi. Fin Hamamına götürebilirlerdi. Fin Hamamları eskisi gibi değilmiş bizim saunalarımıza benziyormuş. Kadın ve erkek aynı yerde serbest kıyafet giriyorlarmış. Bizim otelin hamamı olmasına rağmen girmeye fırsat bulamadık ???
Bana göre bu gezinin  tek dezavantaj yanı giyinip soyunmak ve tuvalete girmek. Tabi anne olduğunuz için de çocukların giyinmesini ve eşyalarını takip etmeniz gerekiyor.  Ne  olursa olsun ÇOK GÜZEL ve herkese kesinlikle tavsiye ederim hele ki çocuklar için müthiş.
Ben, sıcağı çok sevmediğim için, içimde sürekli bir angora kazak ve kar montu (veya onların montu ) , altımda ise termal pantolon ile gezdim, ayağımda da biri termal iki çift çorap vardı. Kendi ayakkabım ile değil ama onların ayakkabısı ile ayağım biraz üşüdü. Çocuklarımı ise termal alt üst,  kazak ve pantolon üstüne Finlandiya için alınmış geçirgenliği az olan kayak kıyafeti ile gezdirdim. Özel gezilerde de kıyafetlerin bazılarını çıkartıp onlarınkini giydirdim.
Pasaport kontrolünden geçmeden önce almak istediğiniz herhangi bir şey varsa oradaki tek mağazadan alın ama unutmayın ki bu mağaza oldukça pahalı şöyle ki : ahşaptan yapılmış kepçe, kaşık , bardak vb gibi amaçlar için kullandıkları onların meşhur yerel bardaklarının bizim otelimizin yanındaki dükkanda en büyük boyunun satış fiyatı 46.00 € iken burada 72.00 € idi.
Pasaporttan geçtikten sonra freeshop diye ciddi bir hayal kırıklığına uğruyorsunuz tek bir dükkan ve çok sınırlı şeyler var aynı zamanda olanların adedi de sınırlı. Biz freeshoptan meşhur kar suyu votkalarından aldık. Markası Finlandiya 50 cl 11.00 €, 1000  cl 23.00 €. Aynısı ( 1000 cl ‘si )bizim freeshopda 17.00 € idi. Lapponia markalı meyveli likörlerden 11.00 € ‘ ya aldık , onlar burada yoktu.
Lapland sadece Finlandiya da değil İsveç ve Norveç’ te de var. Arctic  Circle  üzerinde yer alan bölgelere Lapland deniyor. Anlamı ise 21 Aralık’ta 24  saat gece ve 21 haziranda 24 saat gündüz olması demek.
Buraya turla gittiğim için mutluyum çünkü bu organizasyonlar kalabalıkla daha zevkli idi.
Bu tura erken rezervasyon yaptırdığım için  849 .00 € / kişi – çocuk için 649.00 € ödedim. Biz odada üç kişi olduğumuz için çocuk indirimi aldık.
Hepinizin tatilinin bizimki gibi zevkli ve güzel geçmesi dileğiyle…
Gezi Notları , Türkiye , Avrupa , ...... GEZİMİZ

17 yorum:

  1. Ebrucum,Muhtesem bir gezi olmus ,heryer harika ,bayildim.Ozellikle santa clause koyu,bende orda olamyi cok isterdim,hepiniz cok tatli gozukuyosunuz.iyiki gitmissinde bu guzel gezi yazisini bize yazmissin,kalemine saglik....Sevgiler.Nur

    YanıtlaSil
  2. Ebrucum, çok güzel anlatmışsın. Harika yerlere gitmiş, keyifli bir gezi olmuş. Yazıyı okurken o soğuğu hissettim:)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Hepsini çok beğendik fotoğraflar ve yazı bizi ordaymis hissini uyandırdı. Dolu dolu 3 gün olmuş Darısı başımıza 😊 Biz sadece annemle o kıyafetlerle nasıl hareket ettiğinizi merak ettik.Bir daha ki seyahat yazını merakla bekleyeceğim sevgiler 😘

    YanıtlaSil
  5. Ebru'cum masallar diyarını çok güzel anlatmışsın.Tekrar gitmiş gibi hissettim kendimi��

    YanıtlaSil
  6. Ebrucum harika anlatmışsın.Fotoğraflarınızdan gördüğüm kadarıyla çocuklar ve sen çok eğlenmişsin. Oldukça ilgi çekici bir gezi gibi görünüyorEn kısa zamanda eşimi ikna edip seneye gitmek şart oldu:))

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Arkadaslar,
    Maddi durumu uygun olan herkes bence burayi gercekten gormeli ;henuz cok bilinmedigi icin elimden geldigince kiyafet dahil her seyi yazmaya calistim.

    YanıtlaSil
  8. Harika bir anlatım ve bilgilendirme yazısı olmuş, resimler mükemmel, ne imiş bir dahaki sefere birlikte gidiyormuşuz ;)

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel anlatmışsın her şeyi annecim, emeklerine sağlık. Beraber daha nice gezmelere :)

    YanıtlaSil
  10. Güzel yorumlarınız ve muhteşem resimlerle lapland'i tanımaya çalıştım. Sanırım gideceğim bende

    YanıtlaSil
  11. Ebru Hanımcığım,şahane anlatmışsınız, emeklerinize sağlık ! Gerekli olabilecek her detay mevcut, tam bir gezi rehberi. Özelikle geyik ve hasky gezilerine bayıldım. O güzel hayvanlarla bu kadar içiçe olmak çok heyecanlı olsa gerek :) Gelecek yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz; sevgiler...

    YanıtlaSil
  12. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  13. Ebru hm gitmis kadar olduk. Yazilariniz o kadar canli ki
    Hicbir detay atlamamissiniz.Emeginize saglik ,gitmeden once cok guzel bir klavuz olacak bizim icin tesekkurler sevgiler

    YanıtlaSil
  14. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  15. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  16. Resimler ve güzel anlatımınız lapland'i görme isteği uyandırıyor insanlarda ��

    YanıtlaSil
  17. Eline sağlık. Okuyucuların üzerinde gerçek bir seyahat notları izlenimi veriyor. Fotoğrafların konu ile bütünlüğü mükemmel. Artık seyahate çıkarken geziciler senin notlarından rehberlik edinecek.

    YanıtlaSil