Bu sefer 2018 yılını yurtdışında karşılamak istedik.Ukrayna da Lviv'e gitmeye karar verdik.Vizesiz ve bir saat kırk dakikalık bir uçuşla bizim için çok ideal gözüktü çünkü biraz karın tadını da çıkarmak istiyorduk.
Lviv,Polonya 'ya 70 km uzaklıkta ve 5. yy 'da kurulmuş.761 yıllık mazisiyle Avrupa'nın en eski şehri konumunda. Avusturya'nın 150 yıl boyunca egemenliği altında kalmış.Ayrıca Rus, Galiçyalılar ve Polonyalılarında egemenliği altında kalmış.Hürrem Sultan'ın Roxelena olarak doğduğu ve büyüdüğü yerleri görmek gerçekten ilginç olacaktı. Unesco'nun Dünya Mirası'nda olan şehri, Ukraynaca ' Lion ' yani 'Aslan ' anlamına geliyor. Zaten şehri gezdikçe her yerde aslan figürleriyle karşılaşıyorsunuz. Ukrayna'nın da ikinci büyük şehri konumundadır. Halkın büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor; hatta rehberin söylediğine göre üç kadına bir erkek düşüyormuş.
2. Dünya Savaşı sırasında burası Polonyo topraklarına aitmiş sonra sınırların kaymasıyla Ukrayna'ya geçmiş. Tarihi ve sanat eserleri çok olan bir şehir. Avrupa dokusunu fazlasıyla hissettriyor. Halk, Ukraynaca konuşuyor. Eğitime çok önem veriyorlar ve iki büyük üniversitesi var. Lviv de her yer yürüyüş mesafesinde. Bizim kaldığımız Leopolis Otel tam merkezdeydi ki bu bizim için gece hayatında çok kolaylık oldu.
Yılbaşı sebebiyle caddeler,dükkanlar çok süslü ışıl ışıl ve sokaklarda bir sürü satıcı var.
Hem yiyip hem içebiliyorsunuz.
Yılbaşı sebebiyle caddeler,dükkanlar çok süslü ışıl ışıl ve sokaklarda bir sürü satıcı var.
Hem yiyip hem içebiliyorsunuz.
Hemen size bu ülkenin paralarını da göstereyim.Madeni paraları varmış ama biz hiç görmedik. Onların paralarını 6.5'a bölünce TL karşılığı oluyor.
Yemeklerine gelince;yağda kızartmaya 'smajeniye ' deniyor.
Kyshka,karabuğday ve kan ile yapılan bir sosis.
Kovbasa,isli domuz sosisi.
Borch çorbası,eski romalıların milli yemeği. Kök bitkiler,et ve kremadan yapılıyor.
Uzvar,kurutulmuş meyvelerin bal ile tatlandırılması.
Şehirde irili ufaklı tam 126 kilise varmış.
Ortodoks Kilisesine göre insan eğitmenin en iyi yolu resimdir diyormuş.
İsa'nın ahırda doğduğuna inanıyorlar.
Temel atarken kemik, yumurta akı koyuyorlar. Meşe ağacı kaynatılıp kum taşına renk verdirilirmiş.
Eski şehirde rus yapıtları mevcut. Sosyal konutlar dümdüz ve ufacık. Tüm evler kaplama sistemi ile yapılmış.
Eskiden yankesicilik okulu varmış. Mezun olmak için öğretmenin üzerine çanlar takılırmış ve bu çanları çaldırmadan öğretmenlerin üzerindekicüzdanı çalanlar mezun olurmuş.
Azizler öldükten bir müddet sonra vücutlarındaki kemiklerden bir parça alınıp altın içine konup İspanya'da Toledo'da bir müzede sergileniyormuş.
Azizler öldükten bir müddet sonra vücutlarındaki kemiklerden bir parça alınıp altın içine konup İspanya'da Toledo'da bir müzede sergileniyormuş.
Politeknik üniversitesi, kilisenin karşısında.
Anayollar, Ruslardan kalma parke olarak döşenm,iş ;hem tramvaylar için hem de kardan dolayı
etkilenmemesi amacıyla böyle yapılmış.
etkilenmemesi amacıyla böyle yapılmış.
aktifmiş.İlk kahvehane 1829 da opera binasının oradaki meydanda kurulmuş.
Ermeniler tabutsuz kefene sarılıp gömülürlermiş. Ermeni caddesinde 15. yy'da kanalizasyon
varmış. Ermeniler kendilerini hıristiyan kabul ediyormuş.1915 yılındaki zulmü ifade ediyor.
Bu iki kişi yağ yerine buldukları karosin ile yakıt elde edip lambaları yakmış.
Güzel sanatlar akademisi ve halen ders yapılıyor, resimler 4 mevsimi anlatıyor.
İşte mutlu son çukulata fabrikasına endolfin salgılamaya giriyoruz.
Çukulata fabrikası, %72 kakao içeriyor.
Eczane müzesi,300 yıllık bir yer.Kırmızı şişenin oluşması, beyaz bir şişenin içine altın yüzük atınca
renk değişimi olmuş ve adam bu şekilde zengin olmuş. Etiketler ve renkleri bir şey ifade ediyor.
renk değişimi olmuş ve adam bu şekilde zengin olmuş. Etiketler ve renkleri bir şey ifade ediyor.
Tavanda ise her mevsimi anlatan resimler var.
Sopadaki yılan eczacılık sektörünün simgesi ayrıca yılana dokunanın sağlık bulacağına inanılıyor.
Para sayma makinası
ŞÖBİYESKİ MÜZESİ
Meşhur Şöbiyeski ve karısı
Bu kadına ilk 14 yaşındayken rastalamış ve ancak 27 yaşında evlenmiş. Kadın önce baskısıyla
evliymiş sonra eşi ölünce Şöbiyeski ile evlenmiş.Karısını çılgınca seviyormuş. Saray halkı, karısını
çok para harcadığı için sevmezmiş.
Müzeden içeri girerken ayağınıza bu değişik terlikleri giymeniz gerekiyor. Terliklerin altı siz yürürken
bir yandan cila yapıyor.
Bu yer karoları 18.yy'a ait.Tahtalar içine tahta oyuluyormuş.
Dolaplar ahşaptan ve kadın erkek için ayrı ayrı.
Çalışma masası gizli bir sürü gözler barındırıyor. Çok ince detaylar bile düşünülmüş.
Tavan süslemeleri çok güzel
Tavan,mermertozu, kireçtaşı ve yumurta akıyla karıştırılıp mermere benzetmeye çalışılıyormuş.
Şöbiyeski Müzesi, Polonya'da Osmanlılara tuzak kuran adamın müzesi.
Müzik odası ve 19. yy müzik aleti çalışıyor.
Meşhur kahve madeni ocakları dedikleri cafe.Kahveyi sanki madenden çıkarır gibi imaj yaratmışlar.Alt kata inerken kafanıza kask takıyorsunuz ve çuvallar içinde kahve toplanmış görünümü vermişler. Loş ama güzel bir ortamı var. Gece ise çok güzel canlı müziği var. Ateş ile kısa bir süre şeker yakma şovuna da denk gelebilirsiniz.
Lviv Ulusal Akademik Opera, Bale ve Tiyatro Merkezi
Binanın içinde dünyaca çok ünlü oyunlar sergileniyor. İçinde rölyöf süsleri,mozaikler,mermer ve altın
detaylar var.
İlk gece hemen bizde kendimizi ortama uydurduk.
Arsenal Silah Müzesi,yahudi mahallesinin sonunda.1924 yılında inanışa göre bu ejderha yangın
çıkarmış.
Müzeye giderken yolda bu kilisenin önünden geçiyorsunuz.
Eskiden silah deposuymuş. En çok barut varmış. O yüzden çok patlama olurmuş. 15. yy' dan
Osmanlıların Viyanaya geldiklerinde atın üstünde bu varmış.
Ucu ikiye ayrılan kılıç tek hamlede kolay çıksın ve çift taraflı kessin diye.
Bunlarda savaşa gidildiği zaman kadın ve erkeklerin kullandığı aletler.
ZOLOÇİ KALESİ
Kaleler kral Şöbiyeskiye ait 17 yy döneminden .
Şöbiyeski kral soyundan gelmemiş biri.Şehirden 1.5 saat uzaklıktaki kalesi özellikle o dönem için oldukça güzel.
Zoloçi kalesi, şehir de aynı isimli ,nehirden adını alıyor. O dönem altın demekmiş. Bunlara çin sarayları diyorlar. Kraliyet ailesi sarı binada yaşarmış, hizmetkarlar için solda evler varmış.
Heykeller mitolojik tanrılara ait. Bunlar iki nehri simgeliyormuş.
Sarı bina Avusturyalılar döneminde hapishane olarak kullanılmış. O dönemde en güvenli sistem ile yapılmış. Etrafında 4 kule var.
Hapishane olarak kullanıldığı kapı
Misafirlerin ağırlandığı oda şömine ile ısıtılırmış.
Duvarlarda 2.5 m derinlik var.
Tek bir ağaçtan yapılmış ve iki nehri simgeliyormuş.
Yemek masası
Şöbiyeski avlanmaya çok düşkünmüş.
Kral ve kraliçe ayrı ayrı yatarmış. Odalararası geçişleri varmış.
Kralın kendine ait üç odası varmış.
Sarayın içinde ufak bir minyatür müze
OLESKO SARAYI
İkinci saray Olesko kalesi, çamur anlamına geliyormuş. Bu çamurdan savaşta da yararlanıyorlarmış.
14.yy da tuvaleti yukardan yapıp o delikden aşağı düşer ve suyla gidermiş bu onların kanalizasyon sistemiymiş.
14.yy da etrafı çamur olarak yapılmış. Önce kale yapılıp sonra saraya çevrilmiş. Bütün eşyalar 16. yy' a ait.
Tahtalar hep içiçe geçme sistemi ile yapılmış.
Tahtalar hep içiçe geçme sistemi ile yapılmış.
Aile burada ibadet edermiş. İsanın çarmağa gerilişi tahtadan yapılmış. Heykel ıhlamur ağacından yapılmış.
Cennet ve cehenneme gidişi anlatır. Resmin üstü cenneti ifade eder. Kazanların kaynadığı yer ise cehennemi ifade eder. Eskiden resimlerle din anlatılırmış. Yeni doğan çocuğunu öldüren anne cehenneme gidermiş bunu resimle ifade etmiş.
Oyun masasıymış, mermer gibi gözükmesine rağmen tahtadan yapılmış. Deliklere de kazandıklarını koyuyorlar.
Viyana kuşatmasını ifade eden resim 224 parçadan oluşmuş. Sarayın bu bölümü bu resim için özel olarak yüksek tavan yapılmış.
Bu resim türkçeyi konuşup Osmanlı içine girip Şöbiyeskiye taktikleri veren ve sonradan kahve kültürünü taşıyan kişi.
Şöbiyeskinin doğduğu oda.
Küçük bir şapel.
Sarayda akşam yemeği yemedik diyemeyiz.
Grubumuzla Lviv hatırası