menu

27 Eylül 2016 Salı

Singapur

15.09.2016    Phuket’ten bir saat kırk dakikalık bir uçuş ile Singapur’a geldik. Uçakta gene doldurulmak üzere formlardan verdiler tabi gene bunları kaybetmemeniz gerekiyor. Singapur ile Türkiye arasındaki saat farkı burda beşe çıktı. Biz burada Copthorne Otelde kaldık. Yaptığınız alışverişler 300 S$ (Singapur doları )’in üzerinde ise tax free alabiliyorsunuz. Halkın %70’i Çinli. Beş milyon vatandaşı var. Dört milyonu gerçek vatandaş devamı ise geçici vatandaş. İngilizce, Mandarince (Çinliler),Malezce ve Tamilce (Hintliler) dilleri konuşuluyor.
Singapur çok büyük bir liman. Dolayısıyla en büyük gelir kaynağı limancılık. Yüzölçümünü 550 km² ‘den 750 km² ‘ye genişletmişler. O yüzden de hiç yüksek bir tepeleri yok hepsini denizi doldurmakta kullanmışlar. Singapur, boyuna 32 km, enine 42 km genişliğinde. Alan darlığından evler çok ufak yapılmış. Tarım hiç yok. Genelde Malezya sınırından uygun fiyatlı toplu alışverişler yapıyorlarmış.
Yerlere çöp atmak yasak, sigara içiyorsanız muhakkak gösterilen yerlere atmanız gerekir. Ülkede ciklet üretimi yok, eğer turist olarak getirdiyseniz gene çöpe atmalısınız. Sivil polisler sürekli denetim yapıyormuş. Dünyanın en pahalı beş şehrinden biri. Burada kazandıkları para ile Malezya’ya gidiyorlar çünkü paraları 3 kat daha değer kazanıyor.
                                                       1S$=2.2-2.3 TL

                                 Paraları bana oldukça ilginç geldi çünkü sol köşeleri şeffaf.


























Merlion , Singapurun  simgesi konumunda; alt kısmı balık üstü ise ağzından su çıkan bir aslan. Ekvatora olan yakınlığından  deniz suyu çok sıcak dolayısıyla denize giren sayısı çok az. Denizin üzerinde Shell platformları var çıkan petrolü rafine edip satıyor.
Singapur’a dışarıdan yerleşmek istiyorsanız muhakkak eğitimli olmanız lazım.
Raffles, bu ülkenin ATATÜRK’ü konumunda. Onun kaldığı evi kendisi ölünce otel yapmışlar.
Sarı renkli plaka taşımacılık ifade ediyor. Dört kişiden fazla asla almıyorlar. Taksilerin kalitesi iyileştikçe km başı fiyatı artıyor. Taksiler 17.00’den sonra %35 artıyor. 24.00’den sonra ikiye katlıyor. Taksiler dahil her yerde kredi kartı geçiyor. Taksiden inerken muhakkak fatura alın, olaki bir şeyi takside unutursanız elinizdeki fatura ile ulaşabiliyorsunuz. Taksimetrede gördüğünüz sayılar gerçek değil çünkü bunun üzerine bir sürü vergi geliyor.




 Biz Formula 1 dönemine denk geldiğimiz için birçok yol kapalıydı; bu olay en çok taksicilere yaradı. Burada da yollar ters işliyor. Biz metroyu da kullandık tavsiye ederiz.







Nehirde tam otelin önünde Cuma günü 3 seans diğer günler 2 seans olmak üzere her gece ışık ve su şovu yapılıyor. Biz 20.00 ‘deki şova gitmiştik. Şovun saatlerini otelinizden öğrenebilirsiniz.






Küçük suyun fiyatı bölgeden bölgeye değişiyor. 1-3.5 S$
Biz hiç yakalanmamıza rağmen hep yağmurluk yanımızdaydı. Birden yağmur çok şiddetli bastırabiliyormuş.
Casinoya turistler pasaport ile ücretsiz girebiliyor, tek şart 21 yaşını tam doldurmuş olmak gerekiyor. Otelin üstüne çıkmak 38 S$ ve şort, terlikle olmuyor. Otelin burun kısmındaki binada CE LA Vİ bara geldip deyip ücretsiz çıkma şansınızda var. Su ve ışık şovunu en iyi nehrin kenarından görürsünüz sakın otelin tepesinden bakmayın. Otelin içi gerçekten mükemmel, içinden deniz suyu geçiyor ve burada sandalla bile gezebiliyorsunuz.
































Yıl boyunca sıcaklık 26-35 derece arasında fakat nem çok yüksek olduğu için sürekli terliyorsunuz. Çamaşırlar çok zor kuruyor. Temmuz-ağustos ayları yağışların en yoğun olduğu dönemler. Daha sonra her zaman yağış olabilir ama sürekli değil.
Formula 1 sebebiyle dönme dolap çalışmıyordu yani binemedik. Dönme dolap üzerindeki manzaranın mükemmel olduğuna eminim. Özellikle geceleri her yer ışıl ışıl ve gece geç saatlere kadar hayat var.


Çin Mahallesi oldukça güzel ve ekonomik. Buradan hediyelik eşyalar alıp değişik çin yemeklerinin tadına bakabilirsiniz.





Night Safari, bence muhakkak yapmanız gereken bir tur. Karnınız aç ise tura başlamadan önce girişte yemeğinizi yerken ateş şovuda seyredebilirsiniz. Dünyada ilk  kurulmuş olan gece safari turunu şirin bir trenle yapacaksınız. Ya da biraz daha fazla para verip biraz daha lüks bir trenle içkinizi de yudumlayarak da yapabilirsiniz. Sponsor firmaların bakımlarını üstlendikleri aslan, kaplan, fil ve daha pek çok vahşi hayvanın kendi doğal ortamlarında yanlarından geçeceksiniz. Ayrıca suni olarak yaratılmış yağmur ormanlarına da bayılacaksınız. Tur sırasında resim çekerken flaş kullanmanız, ellerinizi dışarı çıkarmanız veya çok yüksek ses çıkarmanız yasak. Burada özel bir ışıklandırmayla hayvanların bizleri görmesinin önüne geçiliyor. Yani dikkatlerini çekmediğiniz sürece tehlike yok. Trenden indikten sonra da ‘leopar yolu’ nda yürüyerek leopar,yarasa,balık tutan kedi gibi daha birçok hayvanı yakından görebiliyorsunuz.








                                                                                                                                                                                                                                                           Ateş show çok iyi olmasa da                     çocukların ilgisini çekiyor.



























Buraya kadar gelip de Sentosa Adası’na gitmemek olmaz. Hatta giderken biraz da sefa sürmek adına üç ayrı teleferik ile adaya geçtik. Teleferik manzarası mükemmeldi. Teleferik için Faber Tepesi’ne geldik.








































                                                                                                                    
                                                                    Adaya geldikten sonra karar sizin: Universal Studio,Madam Tussauds Müzesi veya akvaryumu gezebilirsiniz. Bunlara benzer şeyleri daha öncede gördüğümüz için bizim çocuk ruhumuz ağır bastı ve Universal Studio’yu tercih ettik. Studio 10.00-18.00 saatleri arasında açık. Biz açılışdan 15 dakika sonrasında girdik ve 16.30 ‘da çıktık. Bir büyük roller coster dışında   şovlar  dahil 
                                 hepsini değerlendirdik.  
















 Teleferiğe binmek için stampa.


Sinsapur' un gece hayatı gerçekten çok canlı, gece geç saatlerde bile ciddi bir hayat var.















Sahilde birbirinden güzel restaurantlarda akşam yemeği yemek de oldukça güzel. Sahil boyunca onlarca restaurant var.













Botanic Garden, hepimizin ruhunu okşayan müthiş bir yer epeyce de büyük. İçeri giriş 5 S$-Öğrenci ve 60 yaş üzeri 1 S$-12 yaş altı ücretsiz. Bahçenin içinde Unesco tarafından koruma altına alınmış bir bölüm de var. Bahçenin içinde pek çok bölüm var ama bizim en beğendiğimiz MİSTHOUSE oldu. Keşke buradaki orkide kokularını da kaydedebilme şansım olsaydı. Karnınız acıkırsa içerde yemek yeme şansınızda var.



























































                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                              Little India, bizim için tam bir hayal kırıklığı. Oldukça rahatsız edici bir koku hakim olduğu için 15 dakika içinde bölgeyi terk ettik.















Havaalanına gelince pasaportu geçip kapılara giderken ücretsiz çalışan ayak masajı koltukları var bunları değerlendirmenizi tavsiye ederim.

Satışa dün çıkan I Phone 7 de hava alanında mevcuttu. Oğlum hayran hayran baktı.




Bu geziyi ailecek çok beğendik, değişik bir deneyimdi. Beni en çok Yüzen Çarşı’ya gidişimiz etkiledi. Umarım sizler bizim yapamadığımız bir iki eksik şeyi de yapıp mutlu bir şekilde ayrılırsınız.
Gezmek çok güzel ama en güzel yer bizim memleketimiz. Sağlıklı, bol gezmeli günler dileğimle.