menu

19 Şubat 2018 Pazartesi

GALATA KULESİ

İnsan bazen elindekilerin kıymetini bilmez ve hep istediğini başka yerlerde arar bu gerçekten çok doğru. Doğma büyüme İstanbullu olup  üstelik yarım asırı aşkın zamandır İstanbul' da ve de Avrupa yakasında yaşamama rağmen görmediğim birçok şey olduğunu biliyorum.



Şubat 2018 olmasına rağmen bu yıl bütün Türkiyem' de bir bahar havası esiyor. Bizde bunu fırsat bilip Galata Kulesi' ne gitmeye karar verdik.

























İstanbul' un en eski ve en güzel kulelerinden biri olan Galata Kulesi, Bizans İmparatoru Anastasius Oilosuz tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak ahşaptan inşa edilmiştir. 1348 yılında Cenevizliler tarafından Christea Turris ( İsa Kulesi ) adıyla yığma taştan yeniden yapılmıştır. 1453 yılında İstanbul fethedildiğinde Türklerin eline geçen Galata Kulesi yerden 66.90 metre ve deniz seviyesinden 140 metre yüksekliktedir. Çapı 8.95 metre ve duvar kalınlığı da 3.75 metredir.Üst katta restoranda  lezzetli Türk ve uluslararası mutfağı da bulabilirsiniz. Tabi buranın turistik bir yer olduğunu unutmamak lazım.
 İçeri girerken biz bir saat dışarıda sıra bekledik ama bence bu da ayrı bir zevkti çünkü etrafımız oldukça hareketli ve nostalji doluydu. Üstelik yurtdışında zaten böyle kuyruklar beklemeye alışkınız.





Giriş ücretleri öğrenci için 5 TL , büyükler için 10 TL. Ayrıca isterseniz similasyonda alabiliyorsunuz.
Yukarıya asansör ile çıkılıyor. Asansörün hemen yanında Osmanlı kıyafetleri ile resim çektirme şansınızda mevcut.









                                                               Galatasaray Lisesi
















7 Şubat 2018 Çarşamba

DOĞU EKSPRESİ ve SERHAT ŞEHRİ KARS


Soğuk havada gezmeye alışmışken memleketimizin cennet köşelerinden Kars' ı ziyaret etmek istedik. Bu seyahitin en zevkli yanı Doğu Ekspresiyle gitmek olacaktı.Tabi bilet bulmak oldukça zordu.
                                                                      










     27.01.2018 tarihine biletlerimizi organize ettik.
















                                                                                                                                        İstanbul'da oturunca yolculuk Pendik Hızlı Tren Garı'ndan başlıyor. Buradan saat tam 11.30 tren hareket ediyor ve 15.30' da Ankara' ya ulaşıyorsunuz. Tren biletleri 70 tl / kişi , öğrenci ve öğretmen indirimi var. Koltukları rahat ve geniş, biz özellikle masalı oturma grubunu seçtiğimiz için çok güzel oldu.Tren içinde yiyecek ve içecek satışları var.  






Tren bir AVM' nin içine yanaşıyor. Karnınızı AVM' nin en üst katında doyurabilirsiniz. Ayrıca alt katta bulunan ufak Migros' tan da yiyecek ve içecek ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz. Böylece İstanbul' dan taşımamış oluyorsunuz. 




Garın C4 kısmından yani eski gardan 17.30' da otobüslere binip 45 dakika bir yolculuktan sonra Irmak' a ulaşıyorsunuz.




Vagonların kenarında bulunan tabela ile klasik bir resim çektirmeyen yok, tabi bizde eksik kalmadık.












Bizim yataklı vagondu ve kompartıman bize aitti, dolayısıyla hem eğlencesi, hem yemesi içmesi bol bir seyahat oldu.



Odanızı süslemek için ışık getirirseniz ortamınız çok hoş oluyor. Bizde ayrıca müzik sistemi, şarap, mumlar da olduğu için fazla ilgi çektik. Yatakları kendileri hazırlıyor ve son derece temiz.

























































Odanın ısısı 21-27 derece arasında istediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. Üşümek diye bir şey söz konusu değil. Odanın camı vasistas şeklinde üstten açılıyor. Gece için kırmızı bir ışığı yakabiliyorsunuz. Odanın içinde yataklar ranza şeklinde. 






Mini buzdolabı ve erzak koymak için dolap var ki onların üstüde masa, hatta çekince daha da büyüyor. Musluğu, sıvı sabunu ve çöp atma yeri mevcut. İki adet el havlusu ve kağıt terlik veriyorlar. Tavsiyem kendi terliğinizi ve havlunuzu getirin. Tren hareket eder etmez size bisküvi, su, çukulata ve meyvesuyu ikram ediyorlar. 
Görevliler çok güler yüzlü ve yardımsever. Sürekli ihtiyacınız var mı diye soruyorlar. Odalar içten kilitleniyor. Ayrıca odada askı da mevcut. Her Vagonun başında ve sonunda tuvalet mevcut. Biri alaturka diğeri alafranga. Bizim şansımıza mı bilmem yolculuk boyu hep tuvaletler temizdi. Ayrıca tuvaletlerdeki aynanın arkası açılıyor ve peçete çıkıyor.



Kuşetli dediğimiz kompartımanlar ise çok ufak bir masa ve de dört adet yatağa sahip. Başka birşeyleri yok. Tabi alanları oldukça dar. 







Pulman ise sadece koltuktan ibaret. Uzun bir yolculuk için çok rahat olmasa gerek.





                                                                                                                                   
     Trenin ön kısmında restaurant ve oturma grupları var fakat biz onları hiç kullanmadık.






                                   












                                                                                           Gece manzara ayrı bir güzel.








Yoldaki manzaralar gerçekten çok güzel, Fırat Nehri' nin bir kolu yolun büyük bir kısmında bize eşlik etti.





































































































Kar ile gökyüzü zaman zaman birleşti.


























                                                  Ve sonunda meşhur Erzurum























Erzurum için  kondüktörlere verdiğiniz Cağ Kebabı ( 11 tl ) soğuk gelmiyor. Ayrıca Erzurum kadayıfını biz çok beğendik ki o da 5 tl. Telefon ile verilen siparişler hem 20 tl' ye ve de soğuk geldi.






























                        Pasinlerde, Hasankale durağında kale manzarası çok güzeldi.





























Yolda birçok tünel var dolayısıyla internet gelip gidiyor. Yapmak istediğiniz sosyalliği gene de yapabiliyorsunuz.


                   







                                                               Kars'a geldiğimiz hemen belli oldu.                                 


                                                     Akşam yemeği için Hanımeli Restauranta geldik.






Erişte ve ayranaşı çorbaları



                                    Gürcü şarabını ruhsatları olmadığı için kağıt bardakta içiyorsunuz.




















                                 Bulgur üstü ayıklanmamış kaz eti                                                                Umaç helvası












                                                                       BOĞATEPE YOLU
















































,









                                              Dikkatli bakarsanız kristalize karı net olarak görürsünüz.








Boğatepede Peynir Müzesi'ne gittik.650 çeşit bitki türü var. Bunun 35 tanesi tıbbi olarak kullanılıyor. Eko turizm yapıyorlar ve aile bütçesine katkı ve kadınlara söz hakkı sağlanıyor. Peynir yapımında kullanılan bazı aletler burada sergileniyor.











                                                          Yok olan peynir çeşitleri

































                                                         Bu güzel köyün hemen tadını çıkarttık.



















































                                                      Burada kar gerçekten bir başka güzel.










Çıldır Gölü, oluşum gölü. Çevresi 123 km ve en derin yeri 60 m. Gölün derinliklerinden çok ciddi çatlama seslerini duyuyorsunuz.



















































Donmuş Gölün kenarında kızak veya atla 20 tl / kişi olmak üzere kısa bir tur atabiliyorsunuz. Bu yıl orada da sert bir kış olmadığı için göl tam donmamış ve bu yüzden ortalara doğru gitmek risk yaratabilirmiş.
































Buraları kırarak balık çıkartıyorlar. Bu işlemi seyretmek istersenizde 20 tl ödeme yapmanız gerekiyor.






































                                   Atalay'ın yerinde sarı balık yiyiyorsunuz.




                                          Peynirlerimizi almak için de Ariş Ticarete geldik.






















Akşam yemeğine Pushkin'e gittik. İlk olarak puşkin çorbamızı içtik. Yöresel piti yemeğini yedik. Tatlı olarak helva ve kek türü bir şey geldi. Folklor gösterisi ve ana temanın Atatürk ve ilkeleri olması herkesin çok takdirini aldı.

































Piti yemeği, pideler ufalanmış olarak geliyor kasenin içindeki suyu pidelerin üzerine döküyorsunuz ve en son olarak da kasenin içindeki yörenin koyun etini nohutuyla beraber yiyiyorsunuz. Biz koyun eti yemediğimiz için bize pek hitap etmedi.



















Yerel rehberin söylediğine göre Kars'ın şu an yazı sayılırmış, sıcaklık -18 ama hissedilen -22 derece civarında. Normalde arabalar hareket halinde iken bile donarmış.

           

                                                                 ANİ HARABELERİ


Ani Harabeleri,Kars merkeze 45 km uzaklıktadır. Surların yapımı dokuzyüzlü yıllarda başlar ve binyüzlü yıllarda tamamlanır. Şehirde 22 adet medeniyet yaşamış.Krallar şehrin iç kısmında yaşarmış.Şehrin içinde ve dışında 1001 tane kilise var. Zamanında burada yüz bin kişi yaşarmış. Aslan Kapısı hareket halinde bir kapı. Avşar Türkleri tarafından sivastika işareti yaptırılmış ve saat yönünde dönüyor. Şehirde toplam yedi kapı var.






Aslan Kapısı                                                                                                          


                                                         Rusların istilası sırasında üç heykel sökülmüş.






                                                 Sivastika işareti iki camın üstünde duran siyah çark










Ateş Tapınağı, dört sütun üzerinde ibadet gerçekleşirmiş.                                                                         



                                                          Gürcü kral tarafından yapılmış bir kilise


























           
           

Tatlı su deresi kanyonu,insanlar mağaralarda yaşıyormuş.








Polatoğlu Kilisesi, kubbesi sağlam kalan tek eser. Vaftiz törenleri boşluklarda yapılırmış. 99 adet basamağı varmış çünkü Allah'ın isimlerini ifade etmesi için.Aynı zamanda yapılan ilk cami statüsünde.







                                          










                                                                      Genç Kızlar Manastırı



Arapçay Nehri;Ermenistan ile tam sınır noktası. Aras Nehri ile birleşir ve Hazar Denizi'ne dökülür. Nehir üzerinde ipek yolu köprüsünün kalıntıları var.




                                                                                           
                                                                                                                                    Pazar yeri











Katedral Fethiye Camisi, Doğu Anadolu'nun en büyük eseri. Hac mimarisinde yapılmış. On büyük din adamı burada otururmuş. Halk batı taraftan girermiş. Eser filden esinlenerek yapılmış. 1630 yılında kubbe yıkılmış.






















Gözetlemeevi                                                                                   Aziz Pirkitch Kilisesi


Şu an restorasyonda olan bu kilisenin  (İsa'nın öldüğü yaş olan 33 sayısı baz alınarak), 33m 33 cm temelinde İsa'nın çarmağa gerildiği tahtanın bir parçası gömülmüş.                                   


Güneş saati



                                                  Cami minaresinden (Ruslar'ca yıkılmış) kalan kalıntılar


















Katerina Sarayı

1879' dan bu yana tarihe konu olmuş,Rus Çarı Nikola tarafından ,Çariçe Katerina' ya yapılmış bir saray. Fakat Çariçe vefat etmiş ve hiç oturamamış.










12 Havariler Kilisesi


                                                             Kesme taşlardan yapılan Taş Köprü


                                                                           Kars Kalesi












                                                                   Biraz da dinlenip,eğlenelim.








Kars'ta bütün camiler kiliseden dönmedir. Ayrıca hiçbir sokak çokmaz değildir.

Bir başka doğu şehrimizde görüşmek üzere iklimi sert ama kendileri sıcak insanlar.